“En iyi makinesi en iyi fotoğrafı çekseydi, en iyi daktiloya sahip olan da en iyi romanı yazardı.”
Ara Güler, çok yünlü bir kişiliğe sahipti. Lisedeyken film stüdyolarında sinemacılığı öğrenmeye çalışıyor, Muhsin Ertuğrul’un tiyatro kurslarına gidiyor, yönetmen ve oyun yazarı olmak için mücadele ediyordu. Üniversitede iktisat eğitimine devam ederken, gazetecilik yapmaya başlamıştı.
Kendisini bir sanatçı olarak değil, “dünyanın foto muhabiri” olarak tanıtan; bir usta olmadığını, sadece “ustalığı anlayan” bir insan olduğunu söyleyen Güler, başarılarına göre oldukça mütevazı birisiydi. Sadece 3 yıllık gazetecilik deneyiminin ardından uluslararası basın kuruluşlarında foto muhabirlik yapmaya çalışan Güler, 1953 yılında, dünyanın en iyi 7 fotoğrafçısından birisi olarak seçildi. 1962’de çok az fotoğrafçıya layık görülen Master of Leica unvanına sahip oldu.
Sonrasında Fransa, Japonya, Kanada, ABD ve Almanya gibi ülkelerde sergileri açıldı, dünyanın tanıdığı isimlerle dünyanın konuştuğu foto röportajlar yapmaya başladı. Fotoğraflarını çektiği isimler arasında Picasso, Dali, Bertrand Russell, Alfred Hitchcock gibi isimler vardı. Fotoğrafçılara poz vermeyen Picasso bile Ara Güler’in objektifine poz vermişti.
Yavuz zırhlısının sökülmesini anlatan Kahramanın Sonu belgeselini çekti, fotoğraf ve tarih üzerine kitaplar yazdı. Bu dünyaya, asla sonu gelmeyecek sergiler açarak büyük bir iz bıraktı Güler… Şimdi gelin, Ara Güler‘in gözünden dünyaya adını duyurmuş 10 kişiye bakalım. Daha fazla Ara Güler fotoğrafı görmek isterseniz, buraya tıklayabilirsiniz.