Duffy: The Man Who Shot the 60s (2010)
The Who’nun “Who Are You?” parçasıyla başlayan belgesel, nereye ve ne zamana yolculuk yapacağımızın sinyalini daha ilk saniyesinde veriyor. Yönetmen Linda Brusasco, 60’lı yılların en önde gelen moda fotoğrafçılarından Brian Duffy’nin yaşantısını ekrana getirerek, günümüzde altın değeri taşıyan ikonik moda fotoğraflarının oluşma sürecine tanıklık etmemizi sağlıyor. Duffy; evlenmesi ve çocuk sahibi olması dolayısıyla hızlı para kazanma ihtiyacının doğduğunu anlatırken, kariyerindeki ilk adımları da aslında ne denli basit bir güdüyle attığını dile getiriyor. Çalıştığı dergilerden dahi daha ünlü bir konuma gelen Brian Duffy, dönemin önde gelen sanatçılarını da böylece fotoğraflıyor. 60’lı yılların dergi sayfalarını çevirmek isterseniz, dönemi fotoğraflayan Duffy’ye uğramadan geçmemelisiniz.
Helmut Newton: Frames from the Edge (1989)
Fotoğrafın buram buram kadın koktuğu noktadayız. Öyle ki, Newton’ı yalnızca Helmut Newton olarak anmak zor. Onu daha ziyade, “Helmut Newton ve kadınları” olarak tanımlayabiliriz. Usta fotoğrafçılar arasına ismini kazıyan Helmut Newton, 83 yılında geçirdiği bir trafik kazası sonucu hayatını kaybettiyse de, arkasında devasa bir arşiv bıraktı. Arşiv öyle bir arşiv ki, Karl Lagerfield’dan Leonardo di Caprio’ya, Serge Gainsbourg’dan David Lynch’e birçok ismi barındırıyor; kadınları ise apayrı bir noktaya koyuyor.
Her ne kadar kimi muhafazakar kesim tarafından döneminde pornografik olarak nitelendirilmiş olsa da Newton, güçlü kadınları fotoğraflarken kendini güvende hissettiğini söylüyor. Helmut Newton, aslında çıplaklığı bir başkaldırı olarak nitelendiriyor ve fotoğraflarında kadını mümkün olduğunca ortaya çıkarıyor. Modanın sunduğu dünyanın kadını savunmasız bıraktığını belirten Newton, üzerindeki giysilerden arınan kadının gücüne kavuştuğunu düşünüyor. Helmut Newton, dünyanın yoksulluğunu ve çirkinliğini fotoğraflamaktansa, güzelliğini ve gücünü yansıtmayı tercih ettiğini belirtiyor.
Bir Yorum