Adobe ve diğer birçok şirket, görsellerin kaynağını belirleyen içeriğe etiketlenebilecek yeni bir sembolü tanıttı.
Adobe ve diğer birçok şirket, görsellerin kaynağını belirleyen içeriğe etiketlenebilecek yeni bir sembolü tanıttı.
Yeni “İçerik Kimlik Bilgileri” simgesi, Adobe yazılımı tarafından oluşturulan tüm içeriğin meta verilerine gömülebilir ve kullanıcı fareyi simgenin üzerine getirdiğinde görüntünün nasıl oluşturulduğuna ilişkin bilgileri görecektir.
Microsoft, Nikon, Leica, Camera Bits, Truepic ve Publicis Groupe, Coalition for Content Provenance and Authenticity (C2PA) ile bağlantılı olan sembole kaydoldu.
C2PA, web sitesinde şöyle yazıyor: “İçerik oluşturucular, içeriklerine yapay zekanın kullanılıp kullanılmadığı gibi bilgileri de içerebilecek İçerik Kimlik Bilgilerini eklemeyi seçebilirler.”
“İçerik kullanıma sunulduktan sonra herkes, en alakalı bilgiyi doğrudan bağlamda ortaya çıkaran raptiyeyi tıklayarak İçerik Kimlik Bilgilerini görüntüleyebilir.”
Adobe, sembolü “şeffaflığın simgesi” olarak adlandırıyor ve bu sembol, Adobe’nin Photoshop ve Premiere dahil fotoğraf ve video düzenleme platformlarını kullananların kullanımına sunulacak.
“CR” sembolü, CRedentials’ın ilk iki harfini alır; çünkü “CC”, Creative Commons ile olan ilişkisi nedeniyle fazla kafa karıştırıcı olarak değerlendirilmiştir.
Adobe’nin İçerik Orijinalliği Girişimi’nin kıdemli yöneticisi Andy Parsons, The Verge‘e sembolün bir “beslenme etiketi” görevi gördüğünü söyledi. Sembolün insanları yapay zeka tarafından oluşturulan içeriği işaretlemeye teşvik edeceğini umuyor.
Parsons, “Önceden herkesin kullanmaya karar verdiği tek bir işaret yoktu ve geçen yıl boyunca çabalarımızın büyük bir kısmı, farklı kuruluşlardan insanları bir sembolü test etmek için bir araya getirmekti” diyor.
Bilgiler meta verilere gömülü olduğundan, küçük logo Photoshop’la çıkarılamaz. Kullanıcılar sembolün üzerine geldiklerinde, “Doğrula” özelliğini kullanarak, tam düzenleme geçmişi de dahil olmak üzere görselin kalıcı kaydını görebilecekler.
İçerik Kimlik Bilgileri, görsel dezenformasyonuyla mücadele etmenin ve çevrimiçi olarak paylaşılan içeriğin (yani görseller ve fotoğraflar) güvenini ve şeffaflığını artırmanın bir yolu olarak ilk olarak 2021’de piyasaya sürüldü.