Ali Cabbar‘ın ELDORADO: A Wor{l}d Game başlıklı sergisi, 10 Nisan – 19 Mayıs 2019 tarihleri arasında Hırvatistan, Split‘deki Museum of Fine Arts (Galerija umjetnina)’da gerçekleşiyor.
Başak Şenova’nın ve Branko Franceschi‘nin küratörlüğünü yaptığı sergi, farklı mekânlarda kentsel dönüşümü, ikisine tanık olan ve karşılaştıran bir çalışma topluluğu aracılığıyla sorguluyor. Sergi, Maya Muratoğlu‘nun hazırladığı bir ses kaydını da içeriyor.
Sanatçı, 2016’da, İstanbul’daki semti Dolapdere’nin çağdaş bir sanat müzesi inşaatı başladıktan hemen sonra değişiklik belirtileri göstermesi üzerine çalışmaya başladı. Hemen hemen, büyük ticari sanat galerileri şantiyeden birkaç adım ötedeki binaları satın aldı veya restore etti. Şehir merkezine olan yakınlığına rağmen, Dolapdere geleneksel olarak işçi sınıfının yer aldığı bir semttir; Romanlar, Kürtler, Afrika ve Orta Asya’dan gelen göçmenler, yıkık dökük Ortodoks kiliseleri, araba tamirhaneleri ve vitrin mankeni üreticileri. Şimdi bir sanat ve turizm vadisi olacak. Aynı patern dünyadaki kalabalık şehirlerin çoğunda da görülebilir; çağdaş sanat kaçınılmaz olarak, emlakçıların “piyade birliği” haline gelir.
Bir kelime yarışmasını taklit eden sanatçı, mahalle adından neredeyse mükemmel bir anagram yaratıyor; Dolapdere, Eldorado oluyor. İspanyollar, Orta Çağ fethini gerçekleştirenler gibi, kentin ormanlarına dalar ve altınları servet yapmak için mahallelerin çeşitliliğini ve özgünlüğünü değiştirir.
Ali Cabbar’ın çalışması kişisel deneyimlerden ilham alıyor ve sembolleri ve kara mizahı kullanarak kimlik ve politik sorunları araştırıyor. Çizim, resim, fotoğraf ve üç boyutlu enstalasyonlar gibi çeşitli medya araçlarını kullanıyor ve dijital ve geleneksel teknikleri yenilikçi yöntemlerle birleştirmeyi seviyor. Yakın zamandaki araştırma odaklı projelerinde, Cabbar kentsel dönüşümün ve siyasi propagandaların etkilerini ele alıyor.