İFSAK – Álvaro Trabanco, “Unearthed”

Álvaro Trabanco’nun Türkiye’deki ilk kişisel sergisi Unearthed, sanatçının tarihi Trakya Khersonesos bölgesini ele aldığı uzun soluklu projesinden onlarca analog fotoğraf sunuyor. Sergi, askeri çatışmalarla yaralanmış, koruma altındaki statüsüyle zamanın kısmen durduğu ve tarımın manzarasını şekillendirdiği bir coğrafyayı keşfetmeye davet ediyor. Trabanco’nun fotoğrafları, tarihin izleri silinmiş olsa da geleceği şekillendiren katmanları düşündürerek, fotoğrafın görünmeyeni ima etme gücüne dikkat çekiyor.

Alvaro Trabanco Unearthed afis

Álvaro Trabanco’nun Türkiye’deki ilk kişisel sergisi Unearthed, sanatçının tarihi Trakya Khersonesos bölgesini ele aldığı uzun soluklu projesinden onlarca analog fotoğraf sunuyor.

Sergi, askeri çatışmalarla yaralanmış, koruma altındaki statüsüyle zamanın kısmen durduğu ve tarımın manzarasını şekillendirdiği bir coğrafyayı keşfetmeye davet ediyor.

Trabanco’nun fotoğrafları, tarihin izleri silinmiş olsa da geleceği şekillendiren katmanları düşündürerek, fotoğrafın görünmeyeni ima etme gücüne dikkat çekiyor.

Fotoğrafçılar sadece günümüzde var olanı gösterebilir. Trabanco ise yok olanı ima etmeye ilgi duyuyor. Álvaro’nun güncel fotoğraf pratiği, tarihi katmanları silinmeye yüz tutmuş az bilinen bölgelerin, fotoğraf aracılığıyla gelecek tahayyülünü mümkün kılmayı amaçlamaktadır.

Sergi 7 Aralık – 26 Aralık 2024 tarihleri arasında İFSAK Galeri’de ziyaret edilebilir.

Álvaro Trabanco

Trabanco, Lizbon Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, İletişim Tasarımı ve Yeni Medya alanında yüksek lisans derecesine sahip İspanyol bir fotoğrafçı ve iletişim tasarımcısıdır. Caldas da Rainha Sanat Yüksek Okulu Grafik Tasarım bölümünden ve Asturias Prensliği Sanat Yüksek Okulu Grafik Tasarım bölümünden mezun olmuştur.

Sergileri:

2024 Tezi ve yüksek lisans projesi, temel unsuru olarak fotoğrafla, kurgusal olmayan bağlamlarda dijital hikaye anlatımına odaklandı. Tras los Pasos (traslospasos.com) projesinde yazar, bir tasarımcı, fotoğrafçı ve hatta programcı ve yazar olarak multidisiplinerliği uygulamaya koydu. 1960’larda ailesinin Alman madenlerine göç etme hikayesini anlatan yazar, son beş yıldır Portekiz’de bir göçmen olarak kendi kimliğini araştırıyor ve üzerinde düşünüyor.

Exit mobile version