Postmodern sanatla birlikte gerçekle kurgunun arasındaki mesafeler yıkılmaya başlıyor, gündelik yaşam ve sanat iç içe geçiyor, hatta üretimler arasındaki fark da zaman içerisinde yok oluyor… Bu yazıda değinmek istediğim Cindy Sherman ise fotoğrafı kurgulama ve üretme aracı olarak kullanıyor ve biz izleyicileri postmodern bir evrene davet ediyor.
Cindy Sherman
Cindy Sherman Kimdir?
Cindy Sherman 19 Ocak 1954 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri’nin New Jersey eyaletinde dünyaya gelen bir fotoğraf sanatçısı. New York Eyalet Üniversitesi’nde -The State University of New York- sanat okuyan Sherman, üniversite yıllarında makyaj ile görünüşünü değiştirerek otoportrelerini çekmeye başlıyor. 1977-1980 yılları arasında, filmlerde kadınlara verilen klişe rolleri sorgulayan Sherman, model olarak yine kendisini kullanıyor ve “Untitled Film Stills” (İsimsiz Film Kareleri) serisi ile sanat çevrelerinde tanınmaya başlıyor.
İzleyiciden Hiçbir Şey Saklamayan Gösteri Sanatçısı
Cindy Sherman’ın fotoğrafları genel anlamda erkek bakış açısından kadınların nasıl göründüğünü yansıtıyor diyebiliriz. Sherman, kadınlar hakkında yaygın olarak benimsenen düşünceleri, ön yargıları ve beklentileri çalışmalarına yansıtıyor. Toplumda kadının nasıl ayrımcılığa uğradığını ve bu sistemin işlevsel yanlarını kendisinin fotoğraflarında görmek mümkün. Ayrıca Sherman kendisini sadece bir kadın olarak fotoğraflamıyor, zaman zaman erkek canlandırmalarına da yer veriyor.
İnsanların kendini güzel gösterme çabalarından iğreniyorum; diğer taraf beni çok daha fazla etkiliyor.
Cindy Sherman
Sherman, canlandırdığı karakterlere ilişkin algımızı yönlendirmek için aşırı kamera açılarını da kullanmayı ihmal etmiyor. Fotoğraflarıyla anlattığı her hikâyede özellikle kadın karakterler içimizdeki bir anıya dokunuyor. Böylece bu karakterlerle duygudaşlık kurabilmek mümkün hale geliyor.
Fotoğraf tekniğinin estetik boyutunun yanı sıra sosyal hayattaki etkileri üzerine yüzlerce deney yapmış olan Sherman, feminist fotoğrafçılığın da öncüleri arasında yer alıyor. Ayrıca Sherman “Eserlerimde anonim hissediyorum. Fotoğraflara baktığımda kendimi görmüyorum, onlar otoportre değiller. Kimi zaman ben yok oluyorum.” diyerek sanatının isimsiz olması gerektiğini ifade ediyor.
Rollo May, Yaratma Cesareti adlı kitabında “Eğer kendi özgün fikirlerinizi ifade etmezseniz, kendi varlığınızı dinlemezseniz, kendinize ihanet etmiş olacaksınız. Bütüne katkıda bulunmadığınız için ihanetiniz toplumumuza da karşı olacak.” diyor, Cindy Sherman da aynı fikirde olmalı ki kendi özgün fikirlerini, kendi yöntemleri ile ifade etme cesaretini göstererek bu durumu izleyiciye çarpıcı bir biçimde yansıtıyor.
Cindy Sherman aktif olarak çalışmalarını sürdürüyor, kendisini Instagram hesabından takip edebilirsiniz.
Kapak Fotoğrafı: theguardian.com