1970’lerde fotoğrafçı Wil Blanche, yeni kurulan Çevre Koruma Ajansı (EPA) tarafından New York’un çürüyen doğal ortamını belgelemekle görevlendirildi ve bu, endüstriyel şehirlerin etkisine ilk büyük bakıştı.
1970’lerde fotoğrafçı Wil Blanche, yeni kurulan Çevre Koruma Ajansı (EPA) tarafından New York’un çürüyen doğal ortamını belgelemekle görevlendirildi ve bu, endüstriyel şehirlerin etkisine ilk büyük bakıştı.
Blanche’ın fotoğrafları, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki çevresel kaygı uyandıran alanları inceleyen bir fotoğraf projesi olan Documerica’nın bir parçasıydı. Blacnche’nin görevi, yeni inşa edilen 1.368 fit yüksekliğindeki İkiz Kulelerin inşa edildiği Aşağı Manhattan’a odaklanmaktı.
Blanche’ın görevi Amerikalılar ile onların çevre üzerindeki etkileri arasındaki bağlantıyı görsel olarak göstermekti. Çöp depolama alanları, parkta oynayan çocuklar ve Brooklyn-Battery tüneline giren trafik dahil her türlü sahneyi fotoğrafladı.
Artık fotoğraflar, çok farklı bir New York’un dikkat çekici ve kapsamlı bir fotoğraf belgelemesi işlevi görüyor. 1970’ler, Büyük Elma için herkesin bildiği gibi zor bir dönemdi; 1977’deki elektrik kesintisinin ardından isyanlar patlak verdi.
Flashbak’a göre Blanche, Esquire, Sports Illustrated ve Modern Man gibi dergilerde çalışan bir New York yerlisiydi .
Fotoğrafları şehrin tarihini araştıranlar için inanılmaz bir kaynak ama Dünya Ticaret Merkezi’nin görüntülerine 11 Eylül 2001’de yaşanan dehşeti düşünmeden bakmak zor.
Documentica Neydi?
Documerica, 1972’den 1977’ye kadar faaliyet gösterdi ve EPA adına Amerika Birleşik Devletleri’ndeki hava ve su kirliliğinin görüntülerini çeken 100’den fazla serbest fotoğrafçıyı içeriyordu. Fotoğraf böcekleri aynı zamanda sanayileşmenin yanı sıra kentsel ve kırsal alanlardaki günlük yaşamın etkisini de yakaladı.
Çevrenin insanların hayatlarını nasıl etkilediğine dair fikir veren 22.000’den fazla fotoğraf üretildi. Negatifler ve baskılar Ulusal Arşivlerde saklanıyor ve değerli bir tarihi kaynak olarak kabul ediliyor.