Magnum fotoğrafçısı Emin Özmen, Türkçe’de “olay” anlamına gelen yeni kitabı Olay’da Türkiye’de çalkantılı bir on yılı anlatıyor. Kitap, başarısız bir darbe, halk ayaklanmaları ve doğal afetlerle damgalanan ülkesini belgeleyen çalışmalarının retrospektif bir versiyonudur.
Fotoğrafçı Emin Özmen, Olay kitabının sonsözünde hatırladığı ilk travmatik olayı anlatıyor. Kendisini ülkesini belgeleme yoluna sokan şeyin bu olduğunu söylüyor.
8 yaşındayken, 1993 yılının sıcak bir temmuz gününde, otoyolun yakınında otobüs beklerken annem ve babamın elini tuttum. Doğduğum ve yaşadığımız şehir olan Sivas’a dönüyorduk. Güzel bir gündü ama atmosfer ağırdı. Annemle babam gergindi, yüzleri kapalıydı, üzgün ve sessizdi. Cuma namazı sonrasında radikal İslamcılardan oluşan bir kalabalığın Sivas’taki Madımak Oteli’ne saldırı düzenlediğini yeni öğrenmişlerdi. O gün binlerce öfkeli kişi, başta Alevi aydın ve sanatçılar olmak üzere içeride mahsur kalan 37 kişinin hayatını tüketen alevleri söndürmemek için itfaiyecilerin yangın hortumlarını keserek oteli ateşe verdi.
Özmen, Türkiye’nin orta kesimindeki Slivas’ta büyüdü. Kışların uzun ve soğuk geçtiği, etrafı dağlarla çevrili yüksek rakımlı bir şehirdir. Lisede basketbol takımına katıldı. Takım bölge şampiyonasında yarışırken kardeşinin kamerasını ve 35mm renkli filmini ödünç aldı. Bu günleri ve anılarını ölümsüzleştirmek istiyor. Bir kenara koymayacağı belgeler. Böylece fotoğrafın, farklı yerlere gitmesine, hemcinslerini saygıyla gözlemlemesine, etrafındaki dünyayı keşfetmesine olanak tanıyan güzel bir araç olduğunu keşfeder.
Karadeniz’e yakın küçük bir kasaba olan Samsun’da fizik okurken aklı hep fotoğrafa yöneldi. “Yerel olarak bulabildiğim tüm fotoğraf kaynaklarına ulaşarak kendimi eğitmeye çalıştım” diyor. “Yeterli değildi ve birkaç yıl sonra fizikle bağlarımı koparıp fotoğrafçılığa daha derinlemesine dalmaya karar verdim. Bu yıllarda Yunan fotoğrafçı Nikos Economopoulos ile Bursa’da bir festivalde tanıştım. Önce onun, sonra da diğer magnum fotoğrafçıların çalışmalarının keşfi beni çok etkiledi.”
Bu görüntü onu İstanbul’a götürdü ve burada Marmara Üniversitesi’nde fotoğrafçılık okumaya başladı. Gelir kaynağı olarak ulusal gazetelerden birinde tam zamanlı bir iş buldu ve bu da ona seyahat etme olanağı sağladı.
Türkiye’de medya bağımsızlığı karmaşıktır. Sınır Tanımayan Gazeteciler‘e göre ülke, basın özgürlüğü sıralamasında 2023 yılında 180 ülke arasında 165. sırada yer aldı. Şu anda ulusal medyanın %90’ı hükümet tarafından kontrol ediliyor. Sansür, eleştirel medyaya yönelik kovuşturma ve gazetecilere çalışmaları nedeniyle baskı yapılması olağan bir durumdur.
Emin Özmen bu durumla ilk kez Mayıs 2013’te parkın kentsel gelişimine karşı protestoyla başlayan Gezi Parkı protestoları sırasında karşılaştı. Olayı belgelemek için iki hafta harcadığı halde, gazetesi onun hiçbir fotoğrafını yayınlamadı ve hareketi ve olaya dahil olan kişileri görmezden geldi. İki ay sonra Suriye’nin kuzeyinde çalıştı ve gazetenin eserini yayınlamayı tekrar reddetmesi üzerine istifa etti. “O günden sonra serbest gazeteci oldum ve başka hiçbir Türk medyasıyla çalışmadım. Ya birer birer susturuluyorlar ya da iktidar yanlısı iş adamlarının elinde. Yüzlerce gazeteci hapse atıldı, yabancılar sınır dışı edildi. O zaman ne olduğunu anlamanın artık hiçbir yolu yok.“
Türkiye'nin Suriye sınırındaki Reyhanlı kasabasında meydana gelen iki ölümcül araba bombalama olayının ardından güvenlik güçleri cesetleri toplarken insanlar toplanıyor. Kent merkezinde düzenlenen saldırıda 53 kişi öldü, 146 kişi de yaralandı.
Türkiye, Hatay, 2013
© Emin Özmen / Magnum Fotoğrafları
Olay, Emin Özmen’in Türkiye’de önümüzdeki 10 yılda meydana gelen pek çok önemli olaya dürüst bakış açısıdır. Kitapta darbelerden savaşlara, hükümet baskılarından siyasi ve toplumsal huzursuzluklara ve Türk halkının çektiği acılara kadar birçok olay ve olay belgeleniyor. 2013 ile 2023 arasında meydana gelen ana olayların zaman çizelgesini içerir. 13 sayfayı kaplar ve ülkede meydana gelen olayların boyutunu vurgular.
“Bütün bunları Türkiye dışından birine anlatmak elbette önemli ama benim bu kitapla asıl amacım ülkemdeki gelecek nesillere seslenmek. Biz Türklerin hafızası çok kötüdür; her şeyi çok çabuk unutuyoruz. Kimseyi suçlamıyorum çünkü bu ülkede her gün olup biteni takip etmek mümkün değil. Geriye dönüp baktığımda son 10 yılda pek çok önemli olayın yaşandığını görüyorum. Mümkün olduğu kadar çoğunu belgelemeye çalıştım. Umarım bu olaylar ve fotoğraflarımdaki kişiler unutulmaz. Böylece hatalarımızdan ders alabiliriz ve umarım bir daha aynı hataya düşmeyiz. Aynı zamanda gelecek nesillerle sağlıklı bir diyalog başlatma girişimidir. Gelecek nesillerden bahsediyorum çünkü Türkiye’de hüküm süren zehirli siyasi atmosferde diyaloğun mümkün olmadığını biliyorum.”
Türkiye, Ankara, Temmuz 2016
Bu olayların ağırlıklı olarak siyah beyaz olduğu tüm bu fotoğraflarda aynı zamanda aşk, şefkat, şakacılık ve günlük yaşamın basit anlarıyla da karşılaşıyoruz. Özmen, en kötü zamanlarda bile hayatın devam ettiğini hatırlatıyor bize. Kitap hem fotoğrafçının kendisinden hem de Türkiye’den bahsediyor.
” Olay aynı zamanda benim ruh halimi, bir Türk olarak hissettiklerimi de yansıtıyor. Engellenmiş bir aşk yaşamak ” diye açıklıyor. ” Birçok Türk’ün böyle hissettiğini düşünüyorum. Her gün sürekli olarak şiddet ve sakinlik arasında gidip geliyoruz. Mola yok. Dramasız bir hafta, büyük olayların olmadığı bir ay yok. Burada hiçbir şey basit değil, her şey birbirine karışıyor, karşı karşıya geliyor; güzel ile çirkin, hüzün ile sevinç. Şiddetin derinliklerinden çıkarmaya çalıştığımız şeytanlarla sürekli mücadele ediyoruz. “
Bu tür işler fotoğrafçı için de külfetlidir. Gördüklerinize bakmamak, gözlemlediğiniz acıyı, travmayı, şiddeti unutmak imkansız olmasa da çok zor olabilir. Emin Özmen için de bu deneyim farklı değil. Ama kitabın onun için o kadar derin anlamı var ki. ” Bunca yıl geriye dönüp baktığımda, muhtemelen tüm bu acı dolu anıları sonsuza kadar saklayacağım. Bu kitap benim için sayfayı çevirmenin, beni bitkin ve boş bırakan bu kasırgaya bir son vermenin bir yolu. “
Olay, Türkiye’de adalet için yürüyen, barıştan başka bir şey istemeyen ve karşılığında dövülen, hapsedilen, onurlarından yoksun bırakılan veya özgürlük ve eşitlik için ölen insanlara saygı duruşu niteliğindedir. Bu aynı zamanda eşim Cloé ve benim bu zor yıllarda yaşadıklarımızın da çok kişisel bir simgesi. Hepsiyle birlikte yüzleştik ve bu kitabı bir araya getirmek, o yılların ne kadar çılgın ve ne yazık ki dikkat çekici olduğunu anlamamızı sağladı.
Olay, Mack Books tarafından yayınlanmaktadır ve burada 50€ karşılığında satışa sunulmaktadır.
Emin Özmen, Magnum ajansına ilk olarak 2017 yılında katılmış ve 2022 yılında tam üye olmuştur. Diğer çalışmalarına Magnum web sitesinden buradan ulaşabilirsiniz.