Fotoğrafı gerçekliğin bir yansıması olarak gören Lyalya Kuznetsova; sınırsız bozkırları, Odessa ovalarını ve özgür halkları uzun yıllar kadrajına alarak bağımsız bir dil yarattı.
SSCB topraklarındaki (Türkmenistan’daki) son çingene kamp alanlarını; Kazakistan ve Özbekistan’ın uçsuz bucaksız topraklarından sürgün edilmiş halkların yaşamlarını kaydederek tarihsel bir panorama oluşturdu.
Kazakistanlı fotoğrafçı Kuznetsova, çingene topluluklarıyla bağ kurma adına, uzun yıllar bozkır halklarıyla yolculuk etti. Böylelikle kültürel yansımaları öze indirgeyerek yansıtma olanağı buldu. Çingenelerin medeniyet bağlarından bağımsız, özgür-vahşi, samimi hallerini yalın bir üslupla aktardı.“Bu sadece benim hayatım ve fotoğrafçılık da benim dilim. Ben, kahramanım ile aramda olabilecek temasları, bakışı yakalarım. “
Lyalya Kuznetsova’nın iç manzaraları; dağlardan, bozkırlardan, sınırsız ufuklardan ve farklı kültürel gruplardan oluşur. Onun karakterleri kompozisyonun merkezinde nadiren bulunurlar, ancak her yerde görünürler: üstte, altta, herhangi bir mesafede köşelerde. Kuznetsova’nın bu tavrı, çingenelerin özgür ruhlarını ortaya koymasının bir yoludur. İzleyicinin içerisine nüfuz eden bu şiirsel atmosfer; zamansızlığın uzamında, kendine yer edinmiş bir halkın bağımsızlığını sergiliyor.
Yazı: Sevil Ateş