Amerikalı turist Paul Cole, 1969’da Londra’yı ziyaret ederken müzeleri gezmekten yorulmuştu ve karısını beklerken Abbey Road’da dolaşmaya karar verdi.
Amerikalı turist Paul Cole, 1969’da Londra’yı ziyaret ederken müzeleri gezmekten yorulmuştu ve karısını beklerken Abbey Road’da dolaşmaya karar verdi.
Ancak Cole, spontane keşfinin, tartışmasız tüm zamanların en ünlü albüm kapağı olan The Beatles’ Abbey Road’da yer almasına yol açacağını bilmiyordu .
Cole, Iain Macmillan tarafından çekilen fotoğrafta kahverengi bir ceket ve gözlük takmış, elleri kalçalarında Fab Four’a doğru bakarken görülebiliyor.
Cole, “Başımı kaldırdım ve bu adamların cadde boyunca ördekler gibi yürüdüklerini gördüm” dedi.
“Onlara bir grup kaçık derdim çünkü o zamanlar oldukça radikal görünüşlüydüler. Londra’da çıplak ayakla dolaşmadın. Paul McCartney’nin ikonik fotoğrafta ayakkabı kullanmaktan kaçındığına değiniliyor.
Cole , 2004’te The Palm Beach Post’a The Beatles’la hiçbir ilgisinin olmadığını ve orgcu olan karısının bir düğün için bir numara öğrenmek amacıyla Abbey Road’u satın almasına kadar bu karşılaşma hakkında pek düşünmediğini söyledi.
“İki kez inceledim ve ‘Hey, bu benim!’ dedim. dedi. “İnsanlara şunu söylüyorum: ‘Farkında değilsiniz ama dünya çapında milyonlarca evde resmi olan bir kişiyle konuşuyorsunuz.’
Albümün büyük etkisi göz önüne alındığında, Cole o gün Abbey Road’da duranın kendisi olduğunu iddia eden tek kişi değil ama aile üyeleri, The Beatles’tan aylar önce Londra’da dört “çılgın” görmekten bahsettiğini söyleyerek ona kefil oluyor. son albümü yayınlandı.
2008 yılında 98 yaşında hayatını kaybeden Cole, albümün bir kopyasını her zaman evinde bulundurduğunu ve kendisini yeni aldığı spor ceketten hemen tanıyabildiğini söyledi.
Destansı foto bombasının hikayesi, bir gazete okuyuculardan Beatles hikayelerini isteyene ve Cole da kendi hikayeleriyle yanıt verene kadar yıllarca sessiz tutuldu. Çok geçmeden kendini bir medya çılgınlığının ortasında buldu; bu onu şaşırtıcı buluyordu.
Şaşkın Cole , 20 yıl önce The Palm Beach Post’a “Muhtemelen milyonlarca şeyin içindeydim” demişti . “Pek anlamıyorum. Neredeyse kontrolden çıkıyor.”